Keşanlı Ali Destanı

İstanbul 1959.. Hikayemiz Sineklidağ isimli bir kenarmahallede geçer. Keşanlı Ali anasıyla yaşayan bir delikanlıdır. Çocukluktan sevdalı olduğu Zilha da dayısıyla bir başına yaşar. Zilha da Ali’ye sevdalıdır ama kader onları bir türlü bir araya getirmez. Ali askerden dönüp Zilha’yı dayısından isteyince, Zilha’nın üçkağıtçı dayısı Çamur İhsan ondan yüklüce bir başlık parası ister. Ali, Zilha’yla birlikte olabilmesi için gerekli olan parayı kazanmanın yollarını arar. Zilha’ya talip olan Sipsi’nin ise Çamur İhsan ile arası iyidir. Sipsi mahalledeki Manyak Cafer, Çakal Rüstem ve Teke Kazım’ın çeteleşmesinin de göbeğinde olan, onlara yakın bir isimdir. Sipsi tarafından planlanıp Manyak Cafer’e yaptırılan cinayet bir şekilde Ali’nin üzerine kalır. Üstelik öldürülen kişi Ali’den asla ödeyemeyeceği miktarda başlık parası isteyen Zilha’nın dayısı Çamur İhsan’dır. Böylece katilin Ali olduğu yönündeki şüpheler güçlenir ve Ali suçsuz yere hapse girer.

Sineklidağ Mahallesi’ni kendi aralarında bölüşüp haraca kesen kabadayılar Manyak Cafer ve Teke Kazım’ın arasındaki anlaşmazlığın kurbanı Ali olmuştur. Yaralanan Ali hastaneye kaldırılır. Patronun kızı ile dedikodusu çıktığı için Zilha hâlâ Ali’ye kızgındır. Ancak yine de onu hastanede yalnız bırakmaz. Olayı haber alır almaz hastaneye gelen Hasibe, bir yandan hastaneyi birbirine katar, bir yandan da oğlunu kaptırmak istemediği Zilha ile uğraşır. Manyak Cafer ve Teke Kazım Ali’ye geçmiş olsun ziyaretinde karşılaşırlar. İki kabadayı Ali sayesinde kendilerini dolandıranın başkası olduğunu anlarlar. Manyak Cafer sorumlunun bulunması için Sipsi’ye talimat verir. Zilha’yı almak için dayısı Çamur İhsan’a yaranmaya çalışan ve ondan haraç almayan Sipsi, bu durumun ortaya çıkmasından fena halde korkar. İşe gelmeyen ve raporlu olan Ali’yi merak eden Suzan onu görmeye mahalleye gelir. Sineklidağ’a daha önce böyle bir kadın gelmemiştir, bütün mahalle meraklanır.

Çamur İhsan ölmüştür. Sinsi Sipsi’nin kurduğu tuzak tıkır tıkır işlemiş, her şey elinde kanlı bıçağı tutan Ali’nin aleyhine işlemiştir. Masum olduğunu söylese de kendini kimseye inandıramayan Ali’yi en çok deliler gibi sevdiği Zilha’nın da diğerleri gibi düşünmesi yaralar. Mahalleli tarafından kolayca katil damgası yiyen Ali, parmaklıklar ardında mahkemenin kararını bekler. Annesi ile Şerif Abla ziyaretine gelirken o, Zilha’yı beklemektedir. Zilha ise Ali ile kurmayı hayal ettiği geleceğinin dayısı Çamur İhsan’ın ölümüyle yok olduğunu düşünür. Bu durumdan masum olduğuna bir türlü inanmadığı Ali’yi sorumlu tutar. Ali’ye yardım eli hiç ummadığı birinden, Suzan’dan gelir. Suzan ile babası Hulusi Bey, Ali’yi kurtarmak için ona en iyi avukatı tutarlar. Zilha’nın hasreti ile yanan Ali, hapishanede çok büyük zorluk çekmektedir. Koğuşun ağası ile adamları onu her fırsatta ezmektedirler.

Uzun süre doğruyu, suçsuz olduğunu söylese de kimseyi inandıramayan Ali, sonunda hapishanede gördüğü eziyet ve aşağılama dolu muameleye isyan etmiştir. Bütün imajını da baştan aşağı değiştiren Ali, hapishanedeki düzenin gerektirdiği kişi, yani artık anlı şanlı Keşanlı Ali’dir. Sineklidağ ise Zilha’nın liderliğindeki kadınlar ile Sipsi’nin kışkırttığı erkekler arasında yaşanan büyük rekabete sahne olmaktadır. Sipsi’nin hain planları sonrası dikiş nakış kursundaki hoca kaçmış, kadınlar da korkmuştur. Aldıkları siparişleri yetiştirememekten endişe eden Zilha pes etmez, kadınları yeniden çalışmaya döndürecek erkekleri de ikna edecek bir yol bulur. Ancak Sipsi bu yeni yolunda önüne engel koymaya kalkar ve mahalle fena karışır. Artık kendi kurallarını koyan ve koğuştaki kötü düzene adalet getirmeye çalışan Ali’ye diğer koğuş Ağaları diş bilerler.

Hapishanede suçsuz yere yattığı 4 yılın ardından Ali, çıkan aftan yararlanır. Müjdeli haber Sineklidağ’a da tez ulaşır. Hasibe oğlu için kutlama hazırlıklarına girişirken, Zilha ise öfkelidir. Tüm kalbi ile hala Ali’yi sevse de, o dayısının katilidir ve üstelik suçunu da itiraf etmiştir. Ondan uzak durmak için mahalleden gitmek tek çaredir. Ali’nin dönüşünün şerefine meydanda kutlama yapılır. Bir tek Zilha katılmaz. Ali’nin de gözü onu aramaktadır. Hapishaneye Ali olarak girip, Keşanlı Ali olarak çıkması mahalledeki kabadayıları rahatsız eder. Özellikle de Sipsi’yi. Fehime ile İzmarit Nuri’nin arasında da evlilik krizi yaşanır. Fehime, İzmarit’ten kendisini kaçırmasını ister. Ancak İzmarit yan çizince Fehime, Zilha ile plan yapar. İzmarit, kendisini kaçırmıyor ise onlar onu kaçıracaklardır. Ancak evdeki plan çarşıya uymaz ve büyük bir karışıklık yaşanır. İşlerini yoluna koymaya çalışan Ali’nin sürekli şehre inmesi gözlerden kaçmaz. Oğlu için endişelenen Hasibe’nin ise kalbi daha fazla heyecanı kaldıramaz ve fenalaşır. Haberi alan Ali hemen hastaneye koşar. Zilha da oradadır. Bir yandan yeni imajını korumaya çalışan Ali, diğer yandan da Zilha’nın gönlünü yeniden kazanmaya çalışır. Onunla konuşmaya gider ancak, Sipsi de oradadır.

Zilha yüzünden birbirlerine giren Sipsi ve Keşanlı Ali, bir süreliğine ateşkes ilan ederler. İkisi de Zilha’yı rahat bırakacakları konusunda anlaşırlar. Fakat bu hem Sipsi için hem de Keşanlı Ali için zor bir karardır. Üstelik Fehime, kuzeni Muhittin’i Zilha ile tanıştırmaya karar verir. Zilha ile Ali’nin tekrar birleşmesinden korkan Hasibe de boş durmaz. Kendine has yönetmelerle Zilha’yı Ali’den uzaklaştırmaya kararlıdır. Ancak bunu başarması için Zilha’ya yakından davranması gerekmektedir. Bu tavır değişikliği ise hem Fehime hem de Zilha’yı kuşkuya düşürür. Herkesten gizli şehre gidip gizlice çalışan Ali bu işi daha fazla yapamayacağını anlar. İzmarit Nuri’nin de yüreklendirmesi ile Sineklidağ’daki işlere el atmaya karar verirler. Üstelik şehirde tesadüfen hapishanede tanıştığı Ali Cengiz ile yine yolları kesişir.

Keşanlı Ali’nin mahallede yeni bir kahvehane açacağı haberi bomba etkisi yaratır. Başta Sipsi olmak üzere Teke Kazım ve Çakal Rüstem bu durumdan hiç haz etmemekle birlikte, seslerini de çıkartamazlar. Sineklidağ’ı terk edip Nişantaşı’nda iş yeri açma hayallerine dört elle sarılan Zilha ‘ya, diktikleri elbiseleri sattıkları dükkandan kötü bir haber gelir. Keşanlı Ali bir yandan kahvehanenin tadilatı ve açılışı ile ilgilenirken diğer yandan da Zilha’yı son bir kez ikna etmeye uğraşır. Fakat Zilha işi yine yokuşa sürünce Ali bu kez fena sinirlenir ve bütün köprüleri atar. Hasibe’den kendisine gelin, kendine de eş bakmasını ister. Sonunda duaları ve adakları kabul olan Hasibe hemen hamama kız bakmaya gider. Keşanlı Ali, kısa bir süre içinde kahvehaneyi görkemli bir açılışla faaliyete geçirir. Artık mahallede yepyeni bir sayfa açılmış, rekabet kızışmıştır. Karşılıklı olan iki kahvehaneden hangisi iyi ise mahalle sakinleri onu tercih edecektir. Fakat açılışa bir tek Zilha gelmez.

Keşanlı Ali’nin de muhtarlığa adaylığını koyduğunu açıklaması Çakal Rüstem ve Teke Kazım’ın hayallerini suya düşürür. Sineklidağ’da seçim telaşı başlar. Bütün adaylar kendi propagandalarını yapıp, muhtar olabilmek için mahalleliye çeşitli vaatlerde bulunur. Seçim propagandasına Çakal Rüstem ve Teke Kazım’ı desteklemek için eşleri de katılır. Hasibe ise Ali’nin muhtar seçilebilmesi için mahalleliye oy karşılığı dua yazmaktadır. Dikiş kursunun dağılmasıyla işsiz kalan Zilha, tekrar çalışmaya karar verir. Zengin ve yaşlı bir kadının yanında ona göz kulak olma amacı ile işe başlar. Hasibe ve Nezahat, Ali ile Ayfer’in arasını yapmak için kolları sıvarlar. Dedikoduları kulağına kadar gelen Zilha, Ayfer ve Ali’nin yakınlığını yanlış yorumlar ve Ali’den intikam almak için harekete geçer. Melahat ise, Fehime ve İzmarit’i evlendirmeye karar verir. Çeyiz hazırlıkları başlar. Bu durum İzmarit’in bunalıma girmesine neden olur.

Çamur İhsan öldükten sonra bile, Zilha ve Ali’ye huzur vermez. Sipsi’nin planı işe yaramıştır. Özellikle Zilha’nın Ali hakkında söyledikleri, seçim arifesinde tüm mahallelinin kafasını karıştırır. Ali, Çamur İhsan’ın kara bulut gibi üzerine çöken heykelinden nasıl kurtulacağını düşünürken, Ali Cengiz ona güzel bir fikir verir. Zilha, Ali’ye; artık geri dönüşünün olmadığını, herkesin kendi yoluna gitmesi gerektiğini kesin bir dille belirtir. Bu sözler Ali’nin kalbini fena yaralar. Üstelik mahallede Hüseyin’in gece vakti evinden çıktığı dedikoduları hızla yayılmaktadır. Letafet Hanım, bütün huysuzluğunu rağmen Zilha’dan hoşlanmaya başlar. Zilha da ona sürpriz elbise dikmeye karar verir ve beden ölçüsünü bilmediği için de dolabından bir elbisesini gizlice yanına alır. Çamur İhsan’ın heykelinin hiç umulmadık bir biçimde ortadan kalkması Sipsi’yi yeniden harekete geçirir. Bu kez da Ali’nin kahvesi polisler tarafından basılır.

Herkesin gözü önünde asker kaçağı olarak gözaltına alınan Ali, şaşkındır. Hasibe, hemen Ali’nin terhis kağıdını bulmak üzere harekete geçer. Rıza, İzmarit Nuri ve Rasih onu kurtarmak için, jandarmaya doğru yola koyulurlar. Ancak Ali’yi götürenler asker değildir. Keşanlı Ali kaçırılmıştır. Bunu fark ettiğinde ise artık iş işten geçmiştir. Eli kolu kelepçelenen Ali, izbe bir yerde tutulmaktadır. Hüseyin, Dayısı İrfan ile Sipsi’yi de şüphelendirmeden mahalleyi ele geçirmek üzere planlarını uygulamaya devam ederler. Mahalledeki evlerin tapularını sahte tapu düzenleyerek Çakal Rüstem’in üzerine yaparlar. Bu evlerden biri de Keşanlı Ali’nin evidir. Sineklidağ’da huzur bırakmamak için dört koldan saldıran Hüseyin, evine sığındığı Zilha’nın kendisine nasıl sıcak davrandığını abartarak anlatmaya devam eder. Hasibe de bu fırsatı kaçırmaz. Hem Ali’yi temsilen muhtarlığa adaylığını koyar, hem de meydandaki konuşmasında Zilha’yı yerin dibine geçirir.

Çakal Rüstem’in muhtar olması, başta Keşanlı Ali olmak üzere tüm mahalleyi hayrete düşürür. Bu işin içinde bir iş olduğunu düşünen Ali, oyların akıbetini araştırmaya başlar. Hakkında çıkartılan dedikodulara daha fazla dayanamayan Zilha mahalleyi terk edip, Letafet Hanım ile birlikte yaşamaya başlar. Letafet Hanım’ın Zilha için çok farklı planları vardır. Mahalleye geri dönen Teke Kazım’ın karısı Fadime, Rukiye’nin muhtar karısı olduğunu öğrenince sinirden deliye döner. Rukiye ise muhtar karısı olmanın havasını atmaya çoktan başlamıştır. Ali Cengiz ve Suzan arasındaki yakınlaşma hızla büyük bir aşka dönüşürken hiç beklenmedik bir gelişme yaşanır. Macuncu Rıza feci şekilde dövülmüş olarak mahallede ölü bulunur. Mahalleye gelen polis, cinayetle ile ilgili herkesi sorguya çeker. Herkesin Rıza’yı öldürmek için bir sebebi vardır. Ancak Rıza’yı kimin öldürdüğü tam bir muammadır. Hasibe ve Raziye birlik olup kendi yöntemleri ile mahalleliyi çaktırmadan sorguya çekerler.

Çalınan oyların bulunması ile Ali, Sineklidağ’ın muhtarı olur. Rıza’yı öldüren Hüseyin’in planı ise işlemiş, Sipsi ne olduğunu anlayamadan hapsi boylamıştır. Sipsi, masum olduğunu söylese de kimseyi inandırmaz. Çünkü Hüseyin’in hazırladığı tüm deliller suçlu olarak onu göstermektedir. İrfan’la ile Hüseyin’in konuşmalarına tanık olan Rasih, tüm gerçeği öğrenir. Öğrenir öğrenmez de Ali’ye anlatmaya gider fakat, başına gelen beklenmedik bir kaza ona engel olur. Muhtar olan Keşanlı Ali, mahallede değişim rüzgarı başlatır. Meydana cinayete kurban giden arkadaşı Rıza’nın adını verir. Mahalle sakinlerine ise tapu sözü verir. Çakal Rüstem’e olan borcu nedeniyle evini kaybetmek üzere olan Titrek Ekrem’in yardımına da gene Keşanlı Ali koşar. Çakal’a, mahallelinin ona olan tüm borcunu ödeyeceğini söyler.

Ali sözünü tutar ve Çakal’a, tapular için istediği 20 bin lirayı getirir. Çakal, bu durumdan hiç hoşlanmaz ve yan çizmeye kalkışır. Fakat mahalleliyi arkasına alan Ali buna müsaade etmez. Tapuları ellerinden kaptıran Çakal ve Hüseyin, mahalle sakinlerinin evlerini ellerinden almak için yeni bir yol bulurlar. Kaza geçiren Rasih bir anlığına Ali’ye söyleyeceği çok önemli şeyi hatırlar ve herkesin ortasında Rıza’yı öldürenin Sipsi değil de Hüseyin olduğunu söyler. Ancak daha sonra ki lafları yine tutarsız saçma sapan sözlere dönüşür. Kafası karışan Ali’nin içine kurt düşer ve Sipsi’yi hapishanede ziyaret etmeye karar verir.

Ali, Zilha ile bir hayat kurmak üzere harekete geçer. Tek hayali vardır o da Zilha’sına kavuşmaktır. Ancak Zilha’nın evine geldiğinde ise hiç beklemediği bir durumla karşı karşıya kalır. Tekrar bir araya gelmelerinden korkan Hasibe, Zilha ile Ali’nin birleşmemeleri için adaklar adar. Mahalledeki kirli işleri kaldırıp düzen getirmeye karar veren Ali, Çakal ile Teke Kazım’ı konuşmaya çağırır. Ali kararlıdır, mahalle artık onun kurallarına göre yönetilecektir. Zilha hayatını kökünden değiştirecek çok önemli bir karar vermiştir. Madam Olga’dan zarafet ve adabımuaşeret dersleri almaya başlayan Zilha yavaş yavaş hanımefendiye dönüşmektedir. Giyiminden kuşamına, saçından makyajına yenilenen Zilha çok mutludur. Ancak Perihan Onaran’ın kendisi için planladıklarından habersizdir.

Zilha, yeni hali ve davranışları ile Ali’yi deli eder. Zilha’ya öfkelenen Ali, hırsını Çakal Rüstem’den çıkartır. Zilha’nın evinin tapusunu elinde tutan Çakal, güzellikle satmaya yanaşmayınca, Ali, onu zorla alıkoyar. Suzan ise ev işlerinde Hasibe’ye yardıma girişir. Fakat yardımdan çok zararı olunca mahallenin kadınlarına zarafet ve konuşma dersleri vermeye başlar. İdama mahkum edilen Sipsi ümidini yitirmişken imdadına Ali koşar. Hüseyin’in katil olduğunu kanıtlamak için ondan yardım ister. Sipsi de onu Gülsüm’e yönlendirir. Fakat parmaklıklar ardında olan Sipsi’nin tek ziyaretçisi Ali değildir. Hiç ummadığı biri daha onu ziyarete gelir. Ali, Sipsi’yi kurtarmak için Gülsüm’den yardım ister. Hüseyin’den kurtulmak isteyen Gülsüm onunla iş birliği yapmayı hemen kabul eder. Hüseyin’in talimatı ile mahalle çevresinde yine uyuşturucu satışı yapılır.

Hüseyin vurulur. Sipsi’yi ipten kurtarmak için Ali’nin Hüseyin’e ihtiyacı vardır. Onu hemen hastaneye yetiştirir. Sipsi’nin infazını engellemek için de hemen harekete geçer. Hapishanede ise son hazırlıklar yapılmaktadır. Sipsi son arzusu olarak bir mektup yazmak ister, yazdıklarını Ali’ye gönderir. Hüseyin’i kimin vurduğu bir muammaya dönüşür. Bir tek Ayfer ateş edenim kim olduğunu görmüştür. Suçu Tetik Necmi üstlenir, hastanede oğlunun yanında olan Teke Kazım’ın ise olan bitenden haberi yoktur. Zilha, Madam Olga’nın yanından ayrılıp Onaranlar’ın evine gelir. Onu orada bekleyen tehlikeden haberi yoktur. Perihan, oğlu Bülent’in doğum günü için evde vereceği partinin hazırlıklarına girişir. Evdekilere Zilha’ya göz kulak olmalarını özellikle tembih eder. Bülent ise Nevvare’sine ne zaman kavuşacağı konusunda iyice huysuzlanıp, annesini sıkıştırır.

Zilha, Onaranlar’ın evinde güvende değildir. Bunu sonunda kendisi de anlamıştır. Bülent, onun Nevvare olmadığını anlamıştır. İhya ise, Zilha’nın kafasına göre evin içinde dolaşmasından rahatsızdır. Mahallelinin çoktan unuttuğu Manyak Cafer, Sineklidağ’a geri döner. Mahalledeki değişiklikleri gören Cafer çok şaşırır. Ama en çok da Ali’nin muhtar olup mahalleyi yönetmesine bozulur. En kısa zamanda eski düzene dönmek için harekete geçer. Suzan’la iyice yakınlaşan Hasibe, ona Zilha için aldıkları bileziği takar. Gönlü yaralı Ali, Zilha’yı unutup yoluna onsuz devam etme kararı alır. Cafer ‘in geri gelmesi onun huzurunu kaçırır. Ayrıca Ayfer ve Tetik Necmi de bu durumdan tedirgindir. Her iki erkek de Ayfer için kapışmaya hazırdır. Ali’nin tüm uyarılarına rağmen Manyak Cafer, rahat durmaz ve İzmarit’e bulaşır. Para teklif ederek onu kendisi ile işbirliği yapmaya zorlar.

Ali’lerin evinde çıkan yangında Suzan ve Hasibe alevler arasında kalır. Ali onları kurtarmak için ateşin içine dalar. Ani çıkan yangın mahalledekiler arasında kuşku yaratır. Sipsi hapisten çıkar ve mahalleye geri döner. Ancak yalnız değildir, yanında bir misafiri de vardır. Zilha, yeni açtığı butiğin işlerine kendini fazla kaptırmıştır ve yaklaşan tehlikenin de farkında değildir. Bülent ise gölge gibi sürekli onun peşindedir. Ali’nin mahalledeki yokluğunu fırsat bilen Çakal Rüstem ve Manyak Cafer iş birliği yapıp, mahalleliyi tekrar haraca bağlarlar. Üstelik İhya Onaran’a da Sineklidağ’ı yok etmesi için yardım ederler. Ancak Ali, İzmarit Nuri ile onları zora düşürecek bir plan yapar. İzmarit Nuri ve Fehime sonunda evlenirler. Sineklidağ’da yapılan düğüne Zilha da gelir. Ali ve Zilha arasındaki buzlar giderek erimektedir. Belediyeden mahalleye gelen görevli ekipler ise herkes için sürpriz olur.

Zilli Zarife’nin yıllar sonra ortaya çıkıp, üstelik de kapısına kadar gelmesi Hasibe’yi çılgına çevirir. Zilha’yı, Onaran Ailesi’nden uzak tutmak isteyen Ali, İhya’nın evine gider ve onu tehdit eder. Ancak Onaran’ı tek başına alt edemeyeceğinin farkındadır. Suzan’ın babası Hulusi Bey’den yardım ister. Duydukları karşısında dehşete düşen Suzan’ın ailesi, Sineklidağ’ı ve orada yaşayanları kurtarmak için seferber olur. Bunca yıldır suskunluğunu koruyan Zilli Zarife’in artık susmaya niyeti yoktur. Önce kızı Zilha’yı görmeye gider. Ardından da Hasibe’nin kendine neden düşman olduğunu açıklar. Bu gerçekler yeniden bir araya gelen Ali ve Zilha’nın mutluluğuna gölge düşürür. Sağlığı günden güne iyiye giden Bülent, Zilha’yı görmeye iş yerine gider ve ona şaşırtıcı bir teklifte bulunur. Sineklidağ’da sular bir türlü durulmak bilmez.

Bülent, Zilha’yı Ali’ye yar etmemek için silahını ateşler. Ancak kurşun hedefinden şaşar. Vurulan kişi, Ali’yi ölümden kurtarmıştır. Bu da mahalledeki dengeleri, özellikle de Hasibe’yi değiştirir. Bülent akli dengesi yerinde olmadığı gerekçesi ile akıl hastanesine yatırılır. Fakat Perihan’ın ana yüreği buna dayanmaz. Oğlunu oradan çıkartabilmek için önce Zilha’dan sonra da Hulusi Bey’den yardım ister. Ancak her iki kapı da ona kapalıdır. Tek çare İhya Onaran’a yaptıklarının hesabını sormaktır. Sineklidağ’da ise düğün hazırlıkları başlar. Zilha ve Ali sonunda muratlarına ereceklerdir. Hasibe nazlansa da Zilli Zarife’den kızını ister. Mahalledeki evleri kurtarmak için Hulusi Bey’den yardım alan Keşanlı Ali’nin planı işe yarar ancak, Çakal ve Manyak Cafer’in kahvelerinin tapusu olmadığı ortaya çıkar. Rukiye ve Fadime ise hamiledir. Sonunda Ali’sine kavuşacak olan Zilha da, bunca yıldır kalbi Zilha için çarpan Ali de çok mutludur. Fakat her şeyini kaybeden Manyak Cafer bu mutluluğa gölge düşürmek için harekete geçer. İntikam ateşi ile yanan Cafer kendisi ile beraber mahalleliyi de büyük bir felakete sürükler.